Ermeni Soykırımı'nın 100. yıl dönümü hazırlıkları kapsamında DurDe tarafından başlatılan Yüzyıllık Yüzleşme kampanyasının bugün İstanbul'da düzenlediği "Devletler niçin özür dilemelidir?" toplantısı, İşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi olduğunu söyleyen ırkçı bir çete tarafından basıldı.

1915'te 1,5 milyon Ermeni'nin katledilmesi üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekçiliğine soyunan ırkçılar, "Soykırım yalanı, Amerikan planı" sloganıyla yüzleşme toplantısını engellemeye çalıştı.

Ermeni Soykırımı'yla yüzleşme mücadelesinin önde gelen isimlerinden olan toplantının konuşmacıları Oral Çalışlar ve DSİP MK üyesi Roni Margulies, çete tarafından sloganlarla hedef alındı.

Suriye'de rejime bağlı bir askeri polisin sızdırdığı fotoğraflarda, işkence yapılarak katledilen muhalifler görülüyor.

Bu fotoğraflar ilk kez görülmüyor, yeni veya gizli değil.

15 Mart 2011'de, Arap Baharı'nın bir parçası olarak Suriye halkı da kendi diktatörüne karşı ayaklandığından beri, her gün sosyal medyada bunlara benzer yüzlerce fotoğraf, video yayınlanıyor.

Esad'ın katilleri, havadan, karadan şehirleri bombalıyor. Devrime katılanları en vahşi yöntemlerle öldürüyor. Duvarlara yazdıkları "Ya Esad kalır ya da Suriye'yi yakarız" sloganını hayata geçirerek bütün bir ülkeyi harabeye çevirdiler.

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinin 7. yıl dönümünde, pek çok farklı şehirde, anma ve cinayetin sorumlularının ortaya çıkarılması için yürüyüşler yapıldı.

İzmir de bu şehirlerden bir tanesiydi. Ancak İzmir'de yapılan sözüm ona 'anma yürüyüşü' (sadece adı bu, gerçeğin bunla hiçbir ilgisi yok!) ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığına sebep oldu. Parti bayraklarının gölgesinde, Hrant Dink ile ve onun öldürülmesine 'neden' olan Ermeni kimliğiyle ilgili neredeyse hiçbir şey yapılmadı. Hrant Dink'in katledilmesinin yıl dönümü, adeta güncel politik kaygılarla araçsallaştırıldı. Hrant'ı öldüren ve cinayetin sonrasında da deşifre olan yapıyı silikleştiren bir yürüyüştü.

Dün, yedi yıldır olduğu gibi, bir kez daha on binlerce insan 'Hepimiz Hrant'ız Hepimiz Ermeniyiz' diye haykırınca birileri 'rahatsız olmuş' belli ki. Agos gazetesinin internet sitesini hacklemişler. Soykırımcı dedelerinden aldıkları nefret geleneğiyle bu topraklardaki Ermenileri tehdit etmeye, korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar.

Bu devletin inkârcı politikalarına da devletten çok devletçi faşistlerin tehditlerine de sessiz kalmayan yüz binlerce insan var bu topraklarda.

Bugün Agos gazetesinin internet sayfasını hackleyerek korku duvarını yeniden inşa edebileceğini düşünen ırkçılar yanılıyor. Agos, hakikatin üzerine örtülen inkâr perdesini kaldırmaya devam ediyor, devam edecek.

KCK Eş Başkanı Bese Hozat'ın kamuoyuna yansıyan beyanlarındaki bazı ifadeler, Türkiye devletinin azınlıklara, Anadolu'nun kadim halklarına yönelik kanlı politikalarına karşı mücadele eden, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı demokrasiyi, özgürlüğü savunan siyasi güçlerin moralinin bozulmasına ve kafasının karışmasına neden olmuştur.

Türkiye'de yaşayan çeşitli halkların ve emekçilerin başına gelen felaketlerin, uygulanan baskının kaynağının Türk egemen sınıfı ve devleti değil, çeşitli "dış mihraklar" olduğunu iddia edenler, bizzat bu devletin sahipleri, yöneticileri ve savunucularıdır.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın tahliye edilmesine oy birliği ile karar verdi.

BDP'li vekillerin tahliye edilmesini coşkuyla karşılıyoruz. Ama biliyoruz ki, tahliye edilmeyen vekiller dahil olmak üzere, BDP'li tutuklu tüm siyasetçilerin serbest bırakılması esas önemli olandır.

Çözüm sürecinin gelişerek devam etmesi ve kalıcı bir barış sürecine evrilmesi, Kürt sorununun gerçekten demokratik-siyasal zeminde çözümü açısından ivme kazanmasının en önemli hamlelerinden birisi, adeta bir rehine gibi cezaevlerinde tutulan Kürt siyasilerin serbest bırakılmasıdır.

İki milletvekili yetmez! Tüm Kürt siyasiler serbest bırakılsın!

Bu akşam İstanbul'da yolsuzluk yapanlardan, rüşvetçilerden, AKP'den hesap sormak için yapılacak eyleme Halkların Demokratik Partisi'yle birlikte katılıyoruz.

Taksim'deki eyleme katılmak için 18:30'da Odakule önünde buluşacağız.

Sevgili yoldaşımız Doğan Tarkan'ı kaybettik.

Cenaze töreni 26 Aralık Perşembe günü saat 14:30'ta Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Şakirin Camii'nden başlayacaktır.

Kamu arazilerini şirketlere peşkeş çektiler. Yeşil alanları her türlü usulsüzlükle imara açtılar. Para uğruna halkın can güvenliği hiçe saydılar. Kentleri betona çevirdiler. Milyonlarca dolar rüşvet alırken, yoksulları şehir merkezlerinden sürgün ettiler. AKP hükümeti bunun hesabını vermelidir.

7 ay önce Gezi Parkı'nı savunmak için sokağa çıkan yüz binlerce insan, tam da bu politikaları protesto etmişti. Başbakan, bugün vurgunlarıyla konuşulan şirketlerin Gezi Parkı'na AVM yapması için halka kurşun, plastik mermi, tonlarca biber gazı ve kimyasal su sıktırmıştı. Gezi direnişine karşı hükümet tarafından yürütülen karalama kampanyasının neyin üzerini örtmek için yapıldığını bugün görüyoruz.

Dün İstanbul'da gerçekleştirilen DSİP Genel Konferansı'nda, genel başkanlık kaldırılarak eş başkanlığa geçildi. Partinin yeni dönemdeki eş genel başkanları, Meltem Oral ve Şenol Karakaş seçildi.

2013'ten 2015'e kadar sürecek mücadeleler içerisinde AKP'yi durduracak yeni, antikapitalist ve özgürlükçü bir sol alternatifi yaratmayı hedefleyen Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin genel konferansında, Merkez Komite üyeliğine ise şu isimler seçildi:

SON SAYI