Tuna Emren - Kaygı kavramını tanımlayan ilk düşünür, varoluşçu felsefenin esas meselelerini ortaya koyan Soren Kierkegaard’du. Kuşkular dünyasında acılar içinde kıvranmakta olan bireyi merkeze alan Kierkegaard da tıpkı çağdaşları Karl Marx ve Friedrich Engels gibi felsefenin en büyük sistem kurucularından Hegel ile hesaplaşmaya girişmiş, hatta yanlarına Bakunin’in de eklendiği bu dörtlü aynı amfide bir araya gelip Alman idealist düşünür Friedrich Wilhelm Schelling’in derslerine katılmıştı.

Sinan Özbek - Irkçılık günümüzün en sık duyulan, üzerine çok konuşulan, yazılan ideolojilerinden biri. Öyle ki milliyetçilik, cinsiyetçilik tartışmalarını geride bırakıyor. Kuşkusuz bu, bugün yaşanan sosyal olaylarla ilgili bir durum. Irkçılık tartışmasının ve olgusunun böylesine acil bir önem kazanması artık doğrudan göç ve göçmenlik olgusuna bağlanıyor.

Nevzat Onaran - Cumhuriyet demokrasiyle var olmadı; hep Türkçüydü, hep Sünni İslamcıydı. Modernite ve anti emperyalizm söylemiyle halklara ne yaşatıldığı görmezden gelindi ve kurucu İttihatçı-Kemalist ideolojik-politik barikat aşılamadı. En temel insan hakkı can ve mal güvenliği hiç sağlanmadı. Milleten Türk ve dinen Sünni İslam olmayanın varlığı hedeflendi.

Ozan Tekin - İklim aktivistlerine sık sık söylenen bir şey vardır: “Siz durumun çok acil olduğunu söylüyorsunuz ama insanlar kendi hayatında iklim değişikliğinin sonuçlarını doğrudan hissetmeyince inandırıcı olmuyor.” Bu argümanın artık miadı doldu. Gezegenin geleceğinin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğu iyiden iyiye hissediliyor.

Anne Alexander - Tarihi Filistin sınırları içinde yaşayan herkesin hayatını kontrol eden ırkçı sistem, Güney Afrika’daki siyah çoğunluğa uygulanan baskıları anımsatan tutumlar nedeniyle, giderek bir tür “apartheid” olarak anılmaya başlandı.İsrail siyasi sistemine getirilen bu analiz şimdilik yalnızca Filistin’deki hareketler ve dayanışma aktivistleri tarafından kabul görüyor, oysa yakın zamanda ABD’nin liberal İnsan Hakları İzleme örgütü tarafından hazırlanan yüksek profilli bir rapor da bu analizi destekliyor.

Melike Işık - Kadınlara uygulanan baskı, var olan en eski baskı biçimlerinden biri. Sınıflı toplumların ortaya çıkmasına tekabül eden bu ayrımcılık, bugün hâlâ varlığını sürdürüyor ve kadınların özgürlüğünü kısıtlıyor.

Judy Cox - Karl Marx ve Friedrich Engels, hem teoride hem pratikte, kamusal ve özel alanda kadınların özgürleşmesinin savunucuları oldular. Marx’ın ve Engels’in kadınlar ve aile hakkındaki yazılarını araştıran ve teorik çerçevelerini kadına yönelik baskıya dair daha sistematik bir anlayışa dönüştüren önemli çalışmalar yayınlandı.

SON SAYI