Ücretlerimizi enflasyona ezdirmeyelim, ek zam istiyoruz!

ANTİKAPİTALİSTLER
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Hükümet, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları doğrultusunda memur maaşlarına yüzde 7,3 zam yaptı. Yıllık gerçek enflasyonun yüzde 40’larda olduğu bir dönemde yüzde 7,3 zam infial yarattı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Birleşik Kamu-iş ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalar, çe şitli illerde yaptıkları etkinliklerle ek zam taleplerini dile getirdiler. Sağlık çalışanları ek ödemelerini alamadıkları için eylemlere başladılar.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’nin dış borç stoku 129,6 milyar dolardı. Bugün 430 milyar dolar. Kamu borçlarının oranı son yıllarda giderek artarak 200 milyar dolar seviyesine çıktı. 2021 yılının 1,3 trilyon liralık bütçesinin 180 milyarı (yüzde 14) faiz ödemeleri için ayrılmış durumda. Türkiye, faizlerin yüksekliği bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden birisi oldu.
Faize milyarlar harcayan hükümet, 5 milyon kamu emekçisine ve 13,5 milyon emekliye aylık 500 lira fazla vermeyi kabul etmiyor. Oysa bunun toplam maliyeti faize ödediklerinin yarısı kadar

 

“Keşke sağlıkçı olacağımıza Ayçiçek yağı olsaydık, yüzde 60 zam gelirdi.”


Bu söz bir sağlık emekçisinin taşıdığı afişten. Pandemi süreciyle birlikte gittikçe derinleşen ekonomik kriz, başta gıda olmak üzere hayat pahalılığının gittikçe daha şiddetli hissedilmesine neden oluyor. Lira eriyor, alım gücü düşüyor. Yetmeyen maaşlar, bir türlü gelmeyen ay sonları. Markette, pazardaki fiyatlarla TÜİK’in enflasyonu arasında adeta uçurum var. İktidar medya aracılığıyla sürekli yanlış bilgiler ve “ekonomimiz büyüyor” propagandasıyla, elindeki tüm kozlarını oynuyor. Sağlık çalışanları yaklaşık bir yıldır canını dişine takarak hem virüse hem de hayat pahalılığına karşı mücadele ediyor. Patronların milyonlara lira vergi borçları silinirken üniversite mezunu bir hemşirenin aldığı net maaş 3 bin 400 lira. Bu ücretle ekonomik krizde ayakta durmak için daha fazla mesaiye kalarak, daha fazla nöbet tutarak, yan ödemelerle maaşını artırmaya çalışan emekçiler, yeterince tedbir de alınmadığından covid-19‘dan ölüyor.

Bu süreçlere birden gelinmedi. Kutuplaşma, kayyum politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik ve daha saymakla bitmeyecek sorunlar emekçileri adeta sarıp sarmaladı. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli; çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyona karşı, TÜİK’in yanlış rakamlarıyla açlığa mahkûm edilmek isteniyor.
Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 32, elektriğe yüzde 31, baklagillere yüzde 60, peynire yüzde 27, yumurtaya yüzde 80, ayçiçeği ya- ğına yüzde 60, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yüzde 26 zam yapıldı. Açlık sınırının 2 bin 600 lirayı, yoksulluk sınırının 8 bin 600 lirayı aştığı bugünün koşullarında, sıra emekçilere gelince “kaynak yok” demek, emekçilerle dalga geçmektir. Bizler kaynakların nerelere harcandığını iyi biliyoruz. Patronların milyarlarca liralık vergi borcu silinmese, kamudan ihale alanlara milyonlarca lira paralar akıtılmasa, sürekli diri tutulmaya çalışılan milliyetçilik temelinde silahlanma ve savunma sistemlerine milyarlarca dolar paralar ayrılmasa, “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek Saray’a günlük 59 milyon lira bütçe ayrılmasa aslında herkese yetecek kadar kaynak var. Kamu emekçileri toplu sözleşmesi yenilensin, en az yüzde 20 ek zam verilsin


İşçilerin üzerindeki vergi yükü artıyor
Hükümet 2021 yılında uygulanacak ilk gelir dilimini yüzde 9 artırdı, 22 bin liradan 24 bin liraya çıkarttı. Gelir vergisi dilimindeki artış enflasyondaki artışın çok altında kaldığı için, düşük ücretliler daha fazla vergi ödeyecekler. Asgari ücretliler Ağustos ayından itibaren yüzde 15 yerine yüzde 20 vergi ödeyecekler, ellerine aylık 150 lira daha az geçecek, 2825 liralık asgari ücret 2675 liraya inecek. Daha fazla ücret alan işçiler, daha erken aylarda, daha fazla vergi ödemeye başlayacaklar.

Adil bir ücret politikası için asgari ücret tamamen vergi dışı bırakılsın, ikinci vergi dilimi en az 70 bin liradan başlasın.


Emekliler zamların altında eziliyor


2021 yılı başında memur emeklilerine yüzde 7,3, işçi emeklilerine yüzde 8,3 zam yapıldı. 1.600 lira ile 4.500 lira arasında maaş alan ve sayıları 13,5 milyonu bulan emeklilerin 8 milyonu açlık, 5,5 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiş durumda. Sermayenin ödediği kurumlar vergisi oranı azaltılırken, bü- tün halkın ve yanı sıra emeklilerin ödediği KDV, ÖTV gibi vergiler sürekli artırılıyor.Sınıf hareketinin önemli bir parçasını oluşturan emeklilerin talepleri geleceğin değil bugünün, dolayısıyla tüm işçi sınıfının talepleridir. Emeklilerin mücadelesi yarına ertelenemez.
Sermayenin ve iktidarın işçi sınıfına yönelik saldırılarını işçi sınıfı; kadın, erkek, genç, yaşlı, göçmen, gibi çeşitli yapay bölünmeleri ortadan kaldırıp birleştiğinde durdurabilir.


Birleşen işçiler yenilmezler


2021 yılında ekonomik alanda, kamu sözleşmelerinden, enflasyon karşısında kuşa dönmüş memur sözleşmelerinin yenilenmesine, herkese iş, daha fazla gelir, güvenli çalışma, herkesin aşıya ücretsiz ulaşım talebine kadar pek çok mücadele sürüyor.
Biz Antikapitalist işçiler olarak mücadele eden işçileri bir araya getiren forum örgütlüyoruz. Bu forumlarda, çeşitli iş kollarından işçiler, mücadele deneyimlerini aktarıyorlar, sorunlarını tartışıyorlar.

Ayrıca işçi hareketinin taleplerini destekleyen kampanyalar yapıyoruz. Direnen işçileri ziyaret edip, destek olmaya, dayanışmayı güçlendirmeye çalışıyoruz.
Tek tek ve ayrı ayrı hareket eden konfederasyonların bir araya gelerek “Emek Platformu” benzeri bir çatı altında birleşmelerini savunuyoruz.

2021 yılı boyunca mücadele eden işçileri birleştirmeyi hedefleyen kampanyalar, forumlar düzenlemeye devam edeceğiz.
En temel insan hakkı olan yaşam hakkını hiçe sayan kapitalist düzene karşı koyabilmek için, öncelikle tüm işçiler kendi iş kollarındaki sendikalara üye olmalıdır.
Kapitalist düzenin yerine eşitlikçi, adil, toplumcu bir düzen kurmak için emekçileri, antikapitalist bir blokta örgütlenmeye ve kapitalizmi yıkmak için mücadele etmeye çağırıyoruz.

SON SAYI