Buradayız ahparig: Biz bitti demeden bu dava bitmez

HRANT'IN ARKADAŞLARI
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Hrant Dink katledişinin 6. yıldönümünde binlerce insan tarafından anıldı. Şişli Meydanı'ndan AGOS gazetesine yapılan yürüyüşte, katilleri koruyup ödüllendiren hükümete tepki öne çıktı. Hrant'ın Arkadaşları adına Hidayet Şefkatli Tuksal, Amerikalı ünlü muhalif yazar Noam Chomsky ve Hrant'ın eşi Rakel Dink, AGOS gazetesinin balkonundan yaptıkları konuşmalarda adalet istedi.

Saat 12.00'den itibaren yürüyüşün başlangıç noktası olan Şişli Meydanı'na gelen yüzlerce insan yağmura aldırmadan beklemeye başladı.

12.30'da Ermeni, Kürtçe ve Türkçe siyah beyaz dövizler havaya kaldırıldı. Dövizlerde "Geleneği tek et, katilleri teslim et", "Buradayız ahparig" ve "Hepimiz Hrant" sloganları yazılıydı..

Saat 13.00'te kalabalık Şişli Meydanı'na sığmayarak, taştı.

Hrant'ın Arkadaşları imzalı "Buradayız ahparig", "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz" yazılı pankartların arkasından binlerce kişi, saatler 13.30'u gösterdiğinde AGOS gazetesine doğru yürüyüşe geçti.

Mesafe kısa olmasına rağmen bir buçuk saat süren yürüyüşün ardından Hrant Dink'in arkadan vurulduğu yere, AGOS'un önüne gelindi.

Duduk ve Ermenice ezgiler çalarken adaletsizliğe karşı sloganlar yükseldi.

15.00'te Hrant Dink, nasıl tehdit edildiğini anlattığı sesiyle alanda yer aldı.

Hrant'ın Arkadaşları adına gazeteci-aktivist Hidayet Şefkatli Tuksal'in yaptığı konuşma:

"Sevgili Rakel Hanım, Hrant Dink'in sevgili ailesi, Hrant'ın sevgili arkadaşları, dostları, sevenleri

Sizleri bir 19 Ocak gününde hüzünle selamlıyorum. 6 yıl önce bu gün, bu saatlerde Hrant Dink, burada katledildi. Onu katleden karanlığı tanıyor ve ona sıkılan o menfur kurşunların mesajını biliyoruz. Bu gün o mesaja karşı hep birlikte buradayız. Bu ülkenin her kesiminden, kendisini Hrant Dink'e borçlu hisseden, onun kaybıyla kendisinden bir parça kaybettiğine inanan ve onun için adalet isteyen insanlar olarak buradayız. O hastalıklı ve öldürücü mesajı bir daha hiç kimse almasın diye buradayız. Nefret ve şiddetin bu ülkenin hayrına bir yol olmadığını söylemek için buradayız. Hakikatin ve dostluğun hatırı için buradayız.

6 yıldır bu ülkede adaletin tecelli etmesini bekliyoruz ancak geçen 6 yılda katillerin eline silah veren, onları cesaretlendiren, cinayeti örgütleyen, soruşturmayı karartan devlet içindeki yapı yargı önüne çıkarılmadı, verilen sözler tutulmadı. Tam tersine Hrant Dink'i ölüme götüren neredeyse tüm resmi görevliler, el üstünde tutuldu, terfi ettirildi. Bu karartma, unutturma, üstünü örtme, örgüt bulamama operasyonunda 6 yıldır adalet can çekişiyor!

Ancak biz unutmadan, yorulmadan, bıkmadan adalet talep ediyoruz!

Gerçek katillerin yakalanmasını ve devlet zırhının içine saklanan bütün sorumluların hesap vermesini istemesini istiyoruz!

Sevgili Hrant,

Sen şimdi bizleri o güzel yerden izliyorsun, biliyorum. Bizler, bu ülkenin resmi tarih öğretisiyle taammüden cahil bırakılmış kitleler olarak, üzeri ağır inkâr taşlarıyla kapatılmış olan o sağır ve dilsiz, o kanlı kuyunun varlığını senin sayende öğrendik. Öğrendiklerimiz bizi hak ve hakikat karşısında sorumlu kıldı. Biz bu gün, Allah ve tarih önünde bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için buradayız.

Sen bu kanlı kuyunun kapağını aralarken, bunu nefret ve düşmanlık için değil; daha yüzyıl öncesine kadar yan yana yaşayan iki halkın yaralarını sarmak, aralarına ekilmiş kin ve nefret tohumlarını yok etmek ve iki halk için daha adil ve onurlu bir gelecek sağlamak için yaptın. Uğruna hayatını da verdiğin bu mücadeleyi kaldığı yerden bizler sürdüreceğiz. Bize kızanlara, bizi anlamayanlara da Yunus Emre'nin diliyle cevap vereceğiz:

Kul'il hak-dedi Çalap sözü doğru diyene
Bu gün yalan söyleyen erte utanasıdır

Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakîkatte âsidir !

Ruhun şâd olsun Ahparig!"

Noam Chomsky'nin konuşması:

"Hrant Dink'i ancak, uğruna hayatını verdiği ideallerin izinden gitmeye söz verdiğimizde en iyi şekilde anmış oluruz" diye konuştu.

Rakel Dink'in konuşması:

"Altıncı yılda buradayız, birlikteyiz. Sizinle biraz dertleşmek istiyorum. İyilik eden bir kişi bile yok; herkes suç işliyor, herkes, her devlet suç işlemeye devam ediyor.

Suç ve günah altın olsa, kimse alıp takmaz. Fakat suçu işlerken, maalesef, düşünce de, algı da körleşmiş ve kapalıdır. Kazanç, büyüklük, üstünlük derken kimleri yok ediyorlar, nelerden mahrum kalıyorlar... Farkında olmadan veya farkında olarak yok etmek...

Var olman, benim, bizim yokluğumuz üzerine kurulmuşsa, bu senin büyüklüğünün veya üstünlüğünün ispatı değil, hiçliğinin ispatıdır.

Ey, Tanrı benzerliğinde yaratılmış insanoğlu; güç ve yetki sahibi olacağım derken insanlığından da olma! Çalmaya, gasp etmeye ve öldürmeye gelenle hiçbir ortak paydamız, paydaşlığımız olmasın, sevgili kardeşler.

Sevgili dostlar; canımın içini, sevgilimi, 'çutag'ımı (keman ) öldürtmek, düşünme ve algı yoksunluğunun ispatı değil mi? Onursuzluk, mahcubiyet ve utanç değil mi?

Tahammülsüzlüğün ispatı değil mi? Yoksa hâlâ "Bunlar da ne demek?" mi diyorlar? "Evet, öyle diyorlar" diye düşünüp ümitsizliğe düştüğüm zaman,

Hisus (Mesih İsa) kulağıma fısıldar: "Ben kabirde kalsaydım, haklı olurdun meyus durmaya. Fakat kabirde kalmadım; kalmadığım gibi, bütün gerçekler de gün gibi, güneş gibi ortaya çıkacak." Kalk, meyus olma! Evet, meyus olmayacağız. Umutla, imanla, şevkle buradayız, birlikteyiz. Ey Türkiye'nin güzel insanları, sevgili gençler, anneler, babalar, kardeşler!

Türkiye'nin sevgili insanları!"

Sağımızdakine, solumuzdakine rahatsızlık vermeden, ötekileştirmeden buradayız. Adalet borcumuzu hatırlayarak buradayız. Sevgimizi, umudumuzu hatırlayarak buradayız. Yataklarında sevdiklerinin elini tutarak ölme fırsatı ellerinden alınanların anısına buradayız. Acımızla, onurumuzla buradayız. Doğruluk ve adalet için buradayız. Birbirimize hikâyelerimizi anlatmak ve anlamak için de burayız. Hep burada olacağız, birlikte olacağız.

Hoş geldiniz, teşekkür ederim, sağ olun."

SON SAYI