DSİP Genel Başkanı Doğan Tarkan, tüm dünyada 21 Eylül kabul edilmesine rağmen, yalnızca Türkiye'de ve onun kuzey Kıbrıs'ı işgaliyle oluşturulan kukla devlet KKTC'de barış gününün 1 Eylül'de kutlanmasını eleştirdi. 2. Dünya Savaşı sonrasında Doğu Almanya başta olmak üzere Doğu Bloku ülkelerinin, Polonya işgalinin ayıbını örtmek için barış gününü bu tarihte kutlamaya başladığını hatırlatan Tarkan, "Türkiye’de 1 Eylül’de de elbette barış gösterileri yapılabilir. Kürt savaşı nedeniyle Türkiye’de hemen her gün barış gösterisi yapılsa yeridir ama; 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak anmak tamamen yanlıştır. 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak anmak -özellikle de solda- sadece milliyetçiliğin ve Stalinciliğin göstergesidir" dedi.
Konuyla ilgili olarak, Sesonline.net haber portalı, Doğan Tarkan'ın görüşlerine başvurdu. Röportaj şöyle:
- Sayın Tarkan, Dünya Barış Günü olarak 21 Eylül'ü kabul etmişken, Türkiye'de neden 1 Eylül hâlâ 'Dünya' Barış Günü olarak kutlanıyor?
Tarihi kısaca şöyle bir hatırlayalım. 1 Eylül 1939, Alman Nazi orduları Polonya’ya girmeye başlıyorlar. Polonya ordusu direnmeye çalışıyor ama yeniliyor. 16 Eylül günü ise Sovyet Kızıl Ordusu Polonya’ya giriyor ve Molotov, Ribbentrop anlaşması gereği Almanya ile Rusya arasında paylaşılan Polonya’nın kendilerine düşen parçasını işgal ediyor. Rusya’nın işgali 16 gün geç başlatmasının nedeni, Japonya ile Molotov-Toga anlaşmasının imzalanmasını beklemesi.
Rusya, işgalin Polonya’daki Ukraynalıların ve Beyaz Rusların can güvenliği için olduğunu açıklıyor ama Kızıl Ordu birlikleri Molotov’un Ribbentrop ile imzaladığı anlaşmada kendilerine düşen tüm bölgeleri işgal ettiği biliniyor. (Üstelik Rusya, Katyn Ormanları’nda çok sayıda Polonya subayını da katlederek bu ülkenin savaş gücüne çok ağır bir darbe indirmiştir.)
2. Dünya Savaşı sonrasında Doğu Almanya başta olmak üzere, Doğu Bloku ülkeleri Polonya’nın işgali ayıbını örtmek için 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan ediyorlar. Bir süre bu “Dünya Barış Günü” bu ülkelerde kutlanıyor. Bazı ülkelerde de Komünist Partileri'nin desteğinde kutlamalar oluyor dünyada. 1989’da Doğu Bloku’nun ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesi üzerine ise 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlayan kalmıyor.
Ama Türkiye’de hâlâ 1 Eylül, 'Dünya barış Günü' olarak hatırlanıyor. Şimdilerde ise 1 Eylül günü esas olarak Kürtlerle süren savaşı kınayan gösteriler yapılmaya başlanıyor.
Bu arada Birleşmiş Milletler 21 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak tespit ediyor ve 21 Eylül'de çok sayıda ülkede barış gösterileri yapılıyor.
1 Eylül, açıkça Stalinistlerin Rusya’nın Polonya’yı Nazi Almanya’sı ile paylaşarak işgale etmesinin ayıbının üzerini kapatmak için icat edilmiş bir gün. 1 Eylül Katyn katliamının da üstünü örtmeyi amaçlamaktadır.
Türkiye’de 1 Eylül’de de elbette barış gösterileri yapılabilir. Kürt savaşı nedeniyle Türkiye’de hemen her gün barış gösterisi yapılsa yeridir ama 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak anmak tamamen yanlıştır.
"DSİP 21 EYLÜL'DE TÜM DÜNYADAKİ BARIŞ YANLILARI İLE OMUZ OMUZA OLACAK"
1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak anmak -özellikle de solda- sadece milliyetçiliğin ve Stalinciliğin göstergesidir. Bu türden bir başka garabet durum ise Öğretmenler Günü'ne ilişkindir. 12 Eylül darbecileri tarafından öne sürülen 24 Kasım Öğretmenler Günü, Türkiye’de resmi kurumlar ve Eğitim Sen dahil sendikalar tarafından kutlanmaktadır. 12 Eylül darbesinden çok çekmiş bir öğretmen mücadelesinin devamı olan Eğitim Sen'in, Evren’in öğretmenler günü olan 24 Kasım yerine UNESCO ve ILO’nun önerdiği 5 Ekim’i benimsemesi beklenir.
DSİP, 1 Eylül’de BDP’nin düzenlediği gösterilere Dünya Barış Günü olduğu için değil, BDP’nin çağırdığı barış eylemi olduğu için katılacaktır. DSİP, 21 Eylül’de, Dünya Barış Günü'nü de dünyadaki bütün barış yanlıları ile birlikte anacaktır...
