Dünya, Wikileaks belgelerinden sonra, bu kez de Panama'da bir hukuk şirketinden sızdırılan milyonlarca belgenin etkisiyle sarsılıyor.
Bu belgeler, dünyanın en güçlü liderlerinin, şirketlerinin, şahıslarının içinde bulunduğu pisliği açık bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kendi ülkelerinde işçi sınıfına hayatını en asgari koşullarda idame ettirecek geliri uygun görenler, bu gelirden daha kaynağında vergi kesenler, kendi devasa servetlerine rağmen vergi ödememek için her türlü pisliğin içine yuvarlanıyorlar.
Offshore hesapları üzerinden vergi kaçıranların arasında Rusya Devlet Başkanı Putin'in en yakın arkadaşlarının, Suriye diktatörü Beşar Esad'ın kuzenlerinin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in kayınbiraderinin ve futboldan 6 yıl men edilen UEFA Başkanı Michel Platini'nin de adı geçiyor. Türkiye'den ise 101 şirket ile 10 ismin belgelerde adının geçtiği belirtiliyor.
Wikileaks ile nasıl kapitalizmin pisliklerinin bir kısmı ortaya saçıldıysa, Panama belgeleri ile de aynı pisliğin çok az bir kısmı daha görünür oldu. Daha fazla kâr elde etmek üzerine kurulu bir sistem olan kapitalizm, iç dinamikleri nedeniyle bu pislikleri yeniden ve yeniden üretmeye devam edecektir.
Panama belgelerinin yayınlanmasıyla birlikte, bir offshore şirketinde milyonlarca dolar yatırımı olduğu suçlamasıyla karşı karşıya kalan İzlanda başbakanı Sigmundur Gunnlaugsson, halkın kitlesel gösterileri karşısında istifa etmek zorunda kaldı.
.
Egemen sınıfın pisliklerine boyun eğmek bir kader değildir. Milyarlarca işçi, emekçi, ezilenin birleşik mücadelesi, en sarsılmaz denilen iktidar sahiplerini, sonsuza kadar değişmez diye düşünülen sosyoekonomik sistemleri tarihin çöp sepetine atacak güce sahiptir.
Kapitalizme, savaşlara, yoksulluğa, açlığa, yalanlara karşı: Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
DSİP Merkez Komitesi
09.04.2016
