Salgının yayılmasının, kontrolden çıkmasının, toplu ölümlerin, işsizliğin, açlığın ve yoksulluğun sorumlusu olan iktidar, işçileri ve ailelerinin hayatlarını gözden çıkarmışa benziyor.
Patronların çıkarlarına hizmet eden yanlış politikalar ve yetersiz önlemler sonucu Covid-19 vakaları rekor seviyeye ulaştı.
Yeterince aşı tedarik edemeyen ve sağlık sisteminin çökmesini engellemek isteyen iktidar, önceki kontrolsüz açılma kararından vazgeçti ve yeni bir kapanma ilan etti.
Buna "tam kapanma" diyorlar. Bu büyük bir yalandır. DİSK'in araştırmasına göre 16 milyon 400 binden fazla çalışan, kapanmadan muaf sektörlerde işe gitmeye devam ediyor. Toplu taşıma araçlarında, kapalı üretim ve hizmet mekanlarında, inşaatlarda, tarlalarda yan yana çalışan işçiler, salgının başından beri hastalanıyor. Şimdi ise zorunlu olmayan üretimi devam ettirmek için işçileri ve aileleri topluca hastalığa itiyorlar.
Öte yandan işsiz, aç, zor durumda kalanları - ki bu çok büyük bir çoğunluktur - hiçbir gelir desteği vermeden kendi başına bıraktılar.
DİSK'e göre şu anda ücretsiz izne çıkarılan 2,7 milyon kişi ve ailesi günde 50 TL'yle yaşamak zorunda. Bir yılda 177 bin işçi de Kod-29'la işten çıkarıldı. Toplam işsiz sayısı 10 milyonun üzerinde.
En büyük ekonomik kaynakları patronlara destek için kullanan iktidar, emekli ikramiyelerinde100 lira artışı ya da memur maaşlarının erken ödenmesini bir lütuf olarak göstermeye kalkıyor.
Tüm bunlar 1 Mayıs gösterilerinin yasaklanmasından, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasından, parti kapatma girişimlerinden, düşünce, ifade, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü baskılayan otoriter uygulamalardan ayrı düşünülemez.
Herkese iş, insanca yaşayacak ücret, herkes için adalet, herkese sağlıklı yaşam getirmeyen iktidarı yenmenin tek yolu işçilerin birleşmesidir.
Sendikalar ortak talepler için birleşmelidir. Emek Platformu yeniden kurulmalı.
Emek Platformu, sendikasız, güvencesiz işlerde çalışan çoğunluğu kapsamalı, örgütlemeli, temsil etmelidir.
Emek Platformu ekmek kadar ihtiyacımız olan demokratikleşme ortak taleplerini de savunmalıdır.
Bu gerçekleştiği takdirde işler değişecek, işçi düşmanı uygulamalar engellenecek, daha iyi ücretler ve daha geniş haklar sağlanabilecektir.
İşçi sınıfının gücü birliğinden gelir.
Salgının vurduğu işçi sınıfı ve ailelerinin hayatlarını, tüm hayatları korumak için gereken acil önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz:
► Ekonomik ve sosyal destekli acil kapanma ve ücretli izin hakkı.
► Herkese parasız test, sistematik filyasyon.
► Toplumsal bağışıklık için halkın asgari yüzde 70’i hızla aşılanmalıdır.
► Sağlık sistemi hemen kamulaştırılmalıdır.
► Şeffaf yönetim talep ediyoruz.
► Kayıtlı/kayıtsız tüm göçmenler aşılanma takvimine dahil edilmeli, sağlık hizmetlerinden parasız yararlanmaları sağlanmalı.
► Covid-19 meslek hastalığı sayılmalıdır.
► Büyük sermayeye Covid-19 vergisi getirilsin, herkese gelir desteği için kullanılsın.
Salgın dönemi boyunca bütün fedakarlığı işçiler yaptı. Şimdi sıra patronlarda. Büyük sermayeden salgın vergisi alınırsa, tam kapanma dönemi boyunca herkese gelir desteği verilebilir.
DSİP
1 Mayıs 2021
