2013 yılının başında başlatılan çözüm süreci, on yıllardır direnen, kimliğinin tanınması için canını dişine takarak mücadele eden ve örgütlenen Kürt halkının büyük bir kazanımıydı.
Kürtleri inkâr, imha ve asimilasyon politikalarından sonuç alamayan Türkiye devleti, onun çeşitli kurumları ve hükümeti, savaş stratejisinin iflasını ilan ederek "terörist" dediklerini muhatap kabul etmek zorunda kalmıştı.
İki yıldır, AKP sürecin hızlı ilerlememesi için, Kürtlerin kazanımlarının daha düşük bir seviyede tutulması için adım atmamakta diretiyordu.
Kürt illerinde kalekollar inşa ediliyor, demokratik gösteriler polis şiddetiyle bastırılarak cinayetler işleniyordu.
Bugün AKP ile HDP temsilcilerinin yaptığı ortak açıklama ise süreçte yeni bir evreye işaret ediyor.
Ve bu yeni adım, çok açık ki, Abdullah Öcalan'ın girişimi ve barışta ısrar etmesi sebebiyle gerçekleşti.
DSİP, bu yeni adımı "Kürt hareketinin AKP'ye karşı mücadele etmekten vazgeçmesi" veya "teslimiyet" olarak lanse etmeye çalışan anlayışların doğrudan karşısındadır.
Biz biliyoruz ki, müzakere süreci, Kürt halkının on yıllardır sürdürdüğü mücadelenin bir başka biçimde sürmesidir. Kürt halkı mücadele ederek devletten, hükümetten, milliyetçilerden haklarını çekip alıyor.
Kürt halkı barış için mücadele ediyor ve barışı kazanıyor.
Bu gelişmelere karşı çıkanlar, barış sürecinin demokratikleşmeye, demokratikleşmenin barış sürecine itici bir etki yapacağını göremiyor.
Kalıcı barış için görüşmeler yapmakla, demokrasinin bir dizi alanında mücadele etmek, aynı anda atılabilecek adımlardır. İç Güvenlik Yasası’na karşı direnen Kürt halkının, aynı zamanda çözüm sürecinin yeni bir evreye ulaşması konusunda ısrarcı olması bunun en önemli kanıtı.
Kürt halkının kararlarına saygılı olunmalı, mücadelesi desteklenmeli.
Koşul koymadan, “ama” demeden.
Şimdi bizlere, Batı'da yaşayan ve eşitlik, özgürlük ve demokrasi isteyenlere çok daha büyük bir görev düşüyor.
Kürtlerin elde ettikleri kazanımların artması ve Türkiye'de ırkçılığın ve milliyetçiliğin tarihsel bir mağlubiyet alması için mücadele etmek.
Batı'da Kürt halkının özgürlüğünü talep eden bir barış hareketi, sokakta bu uğurda mobilize olan yüz binlerce kişi, bu sürecin gerçek bir eşitlikle sonuçlanmasına büyük katkı sunacaktır.
Biz bu doğrultuda barışa söz veriyoruz.
Çözümün kalıcı bir barışa evrilmesi için bugün hükümetle HDP heyetinin yaptığı açıklamada okunan maddelerin hayata geçirilmesi için hızlı adımlar atılmalı.
Kürt hareketinin talepleri karşılanmalı, Kürt halkının kimliği tanınmalı. AKP ve Kürt halkının sözde yol arkadaşları, Kürtlere tepeden bakan kibirli yaklaşımını terk etmelidir.
Kürt sorununda çözüm, kalıcı barış hemen şimdi!
Meltem Oral-Şenol Karakaş
DSİP eş sözcüleri
28.02.2015
