Esad'ın gerçekleştirdiği son katliamdan sonra, ABD, İngiltere ve Fransa'nın başını çektiği güçler bir kez daha Suriye'ye askeri olarak müdahale etmeyi tartışıyor. Müdahalenin en yakın zamanda gerçekleştirileceği konuşuluyor.
Baas diktatörlüğü, iki buçuk yıldır Suriye halkına havadan, karadan, "terörle mücadele" adı altında saldırıyor. Devlet güçleri ve Esad yanlısı çeteler, bu süreç içinde on binlerce kişiyi katletti. Milyonlarca kişi evlerini terk edip ülke içinde yer değiştirmek veya komşu ülkelere kaçmak zorunda kaldı. Yüz binlerce muhalif işkencelerden geçirildi. Küresel ve bölgesel müttefiklerinin yardımıyla ayakta duran Esad rejimi, Suriye halkının Arap Baharı'yla başlayan isyanını ezmek için en vahşi yöntemleri kullanıyor.
DSİP, bu sürecin başından beri, tüm Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi talepleriyle birlikte Suriye Devrimi'nin de zafere ulaşmasını destekliyor. Yine en başından beri, Batı'nın ve Türkiye'nin Suriye'ye yönelik hem politik müdahalelerine hem de askeri tehditlerine karşı çıkıyoruz.
Bugün askeri harekâtı tartışanlar, yüzyılı aşkın süredir Ortadoğu'nun kaderini savaşlarla, ölümlerle tayin eden siyasi güçlerdir.
ABD, İngiltere ve Fransa'nın tarihi, sömürgeciliğin tarihidir. Bu ülkelerin yönetimleri, yalnızca Ortadoğu'da değil, dünyanın her yerinde en baskıcı diktatörlükleri, askeri darbeleri, en büyük katliamları desteklemişlerdir.
Bu savaş koalisyonunun askeri müdahalesi, dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi, Suriye'de de halkın özgürlük ve demokrasi taleplerine yarar sağlamayacaktır.
Üstelik, müdahaleye niyetlenen güçler de bunu açıkça ifade ediyor. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, "Suriye'de muhalifler iktidara geldikleri takdirde ABD'nin çıkarlarını savunmayacaklar" dedi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney ise müdahalelerinin "rejimi değiştirmek" için olmayacağını ilan etti.
Gerekçesi ne olursa olsun, son 10 yılda Afganistan ve Irak'ı kan gölüne çevirenlerin Suriye'ye askeri olarak müdahalesine karşı çıkıyoruz.
Türkiye bu savaş koalisyonunda yer almamalıdır. Suudi Arabistan ve Katar ile Suriye'deki halk ayaklanmasının sırtına binen Türkiye devletinin dışarıdan siyasi müdahaleleri, Esad rejiminin ömrünü uzattığı gibi Suriye'de savaşı körüklemiş ve Batı emperyalizminin müdahalesine uygun zemini yaratmıştır.
Muhalefetteki bazı güçleri destekleyip bazı güçlerin yenilmesini isteyerek Esad rejimine karşı direnişi bölen, düne kadar Esad ailesinin dostu olan Erdoğan ve AKP'dir.
Sınırda kendi vatandaşlarının can güvenliğini sağlamayan AKP hükümeti, Suriye devrimini boğacak ve Arap Baharı'nı bitirmek isteyen tüm güçlerin elini güçlendirecek olan emperyalist müdahaleyi insani gerekçelerle meşrulaştırmaya çalışıyor. AKP hükümeti eğer Suriye halkının yanındaysa, yapması gereken tek şey bu ülkeden elini derhal çekmesidir.
Mevcut tezkereye de Suriye'ye karşı yeni bir savaş tezkeresine de hayır! İncirlik üssü ve tüm NATO karargâhlarının Suriye'ye müdahale için kullanılmasına hayır!
Suriye ve Rojava'ya insani yardım olanakları genişletilsin, Suriyeli göçmenlerin Türkiye'deki koşulları iyileştirilsin!
Suriye halkı Esad'ı devirecektir. Batı ve Doğu emperyalizmi, Türkiye ve tüm haydut devletler elinizi çekin!
Şenol Karakaş
DSİP Eş Sözcüsü
28 Ağustos 2013
