Tarihi Ergenekon çetesi davası dün sonuçlanırken, saat 19:00'da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Yakın Kitabevi önünde DSİP İzmir İl Örgütü bir basın açıklaması gerçekleştirdi ve darbecilere verilen cezalar için "yetmez" dedi.
DSİP İzmir İl Örgütü tarafından çağrısı yapılan basın açıklamasına, bağımsız bireylerin yanı sıra, anarşist örgütler ve ÖSP İzmir İl Örgütü de destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Yetkin Korkmaz, şunları söyledi:
"Türkiye'de darbeci yapılanmalara ve kontrgerillaya karşı açılan en büyük dava, Ergenekon çetesi üyelerinin cezalandırılması ile sonuçlandı. Seçilmiş hükümeti devirmek ve askeri vesayet rejimini yaşatmak için darbe girişiminde bulunan, darbeye zemin olacak şartları hazırlamak için Ermenilere, Hristiyanlara, Kürtlere, Alevilere ve rejim muhaliflerine saldıran, Danıştay'ı basan, cinayet ve katliamlar planlayan Ergenekon çetesi vicdanlardan sonra mahkemede de mahkûm edildi.
6 yıl önce Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılar üzerine başlayan ve 66'sı tutuksuz 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasında darbecilere ceza yağdı.
21 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Evet ama yetmez!
Balyoz davasının ardından Ergenekon sanıkları da hak ettikleri cezaları aldı. Ancak bu yetmez:
- Hrant Dink için öldür emri verenler hâlâ açığa çıkarılıp cezalandırılmadı.
- Türkiye'nin kanlı tarihine yazılı katliamlar hâlâ aydınlatılmadı.
- Kürdistan'daki Ergenekon'un üzerine gidilmedi. JİTEM davasında bir arpa boyu yol alınamadı. Savaş suçluları aramızda.
- Roboski Katliamı davası askeri mahkemeye devredildi.
- Darbeleri planlayan ve gerçekleştiren Seferberlik Tetkik Kurulu, hâlâ Genelkurmay'a bağlı olarak çalışıyor.
- Özel Harp Dairesi, bugünkü ismiyle Özel Kuvvetler Komutanlığı karanlık faaliyetlerini sürdürüyor.
- Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmadı ve sivil denetimden uzak.
- OYAK kamulaştırılmadı, askeri harcamalar hâlâ denetlenmiyor.
Sonuçlanan Ergenekon davası, demokratikleşme yolunda önemli bir adım, ancak Ergenekon zihniyetini yaratan koşullar henüz ortadan kaldırılmadı.
Ergenekon ve Balyoz davalarında darbecilere yağan cezalar, bundan sonra kanlı planlar yapanları iki kere düşünmeye zorlayacakken, eksiksiz demokrasi ve özgürlükler için mücadeleye devam etmenin gerekliliği ortada duruyor.
İlker Başbuğ, Veli Küçük ve Kemal Kerinçsizlerin hayatının geri kalanını hapiste geçirmek zorunda olduğu yeni dönemde, Ergenekon zihniyetini var eden koşulları ortadan kaldırmak, gaspedilen tüm özgürlük ve haklarını kazanmak için sokağa çıkan Gezi direnişi ve eylemlilikleri, Ergenekon ile bağdaştırılamaz. Gezi direnişi, örgütlenme modeli, talepleri ve komün kimliği ile hem TOMA'ların hem de tankların karşısındadır. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam !"
