15 Temmuz darbe girişiminin halkın direnişi sayesinde püskürtülmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti.
Ordunun yarısının katıldığı, başını Ak Parti'nin devletteki eski ortağı Fethullahçıların çektiği fakat onlarla sınırlı kalmayan cunta koalisyonunun yenilgisi, demokrasi nöbetlerine katılan ve katılmayan milyonların beklentisi olan tam demokratikleşmeyle sonlanmadı.
Erdoğan ve Ak Parti’nin, yeni ortakları MHP ve Ergenekon devletiyle anlaşmasıyla yeni bir baskı dönemi başladı.
Darbeye karışan devlet görevlileriyle sınırlı kalacağı söylenen OHAL, milliyetçi ittifakın dışındaki muhalefeti susturmaya uzandı.
O gün HDP'li vekilleri susturmak için yanlarına CHP'yi de alarak el birliğiyle dokunulmazlıkları kaldırdılar.
Selahattin Demirtaş’ı ve HDP'li vekilleri tutuklattılar.
Referandumun ardından sıra CHP'ye geldi. İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu'nu da tutukladılar.
Baskılar parlamento muhalefeti ile sınırlı kalmadı, toplumun her tarafına yayıldı.
Darbeye katılmadıkları, darbecilere karşı oldukları hâlde binlerce devlet memuru ve çalışan işten atıldı.
Grevler yasaklandı. Gazeteciler tutuklandı. Üniversitelerde akademisyen kıyımı yaşandı.
Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü yönündeki kazanımlarımız, son 20 yılda elde ettiğimiz neredeyse tüm demokratik kazanımlarımız, ekmeğimiz ve özgürlüğümüz, keyfi bir yönetimin tehdidi altında.
Herkes için adalet, tam da bu yüzden milyonların talebidir.
Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşünü destekliyoruz. DSİP, 9 Temmuz'da İstanbul'da gerçekleştirilecek büyük adalet mitingine, tertip komitesinin çağrısı çerçevesinde katılacaktır.
Demokrasiden, barıştan, özgürlükten yana olan herkesi o gün birlikte olmaya çağırıyoruz.
Milliyetçi cepheye karşı milliyetçilikle mücadele edilmez. Herkes için adalet mücadelesinin kazanmasının tek yolu emekçilerin ve ezilenlerin birleşik mücadelesidir. CHP liderliğini, yürüyüşe ve mitinge milliyetçi damgalar vurmamaya, daha kapsayıcı olmaya çağırıyoruz. Bu, adalet mitingini büyütecektir.
DSİP'in bir sermaye partisi olan CHP'ye birçok konuda eleştirisi var. Ancak Kılıçdaroğlu'nun Maltepe hapishanesine yürümeye başladığı ilk günden itibaren, adalet yürüyüşünün darbelere karşı olan milyonların beklediği ve desteklediği bir mücadele olduğu, bizim de kanaatimizdir. Eleştirilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz, ama bugün mücadelenin pratik görevi herkes için adalet mücadelesini büyütmek ve kazanmasını sağlamaktır.
Demokrasi, barış, özgürlükten yana olan herkesi 9 Temmuz'da Maltepe'de buluşmaya çağırıyoruz.
Herkes için adalet!
Selahattin Demirtaş'a özgürlük!
Tutuklu 12 milletvekiline özgürlük!
OHAL'e son!
Grev ve gösteri yasaklarına hayır!
Sınırsız ifade, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü!
Suriyeli mültecilere yönelik ırkçılığa geçit yok!
Savaşa hayır!
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
6 Temmuz 2017
