Düzmece suçlamalarla oluşturulan, hukuki değil bütünüyle siyasi olan Kobane davası kararları, adaletsizlik, eşitsizlik, çözümsüzlük tasdiki olduğu kadar Kürtlerin, sosyalistlerin, rejim muhaliflerinin “yumuşama” diye sunulan seçim sonrası sürecin dışında bırakıldığını da göstermiştir.
“Yumuşama”nın ne için, kimlerin çıkarları için, hangi amaçla dillendirildiğini ve kimleri kapsadığını bir kenara bırakıyoruz.
Kobane davasında haksız yere hapiste tutulanların tahliyelerine ve yargılananlar arasındaki beraatlere duyduğumuz sevinç kadar, mücadele dostlarımıza uydurma iddialarla verilen cezalara öfkeliyiz!
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere ağır cezalara çarptırılan HDP yöneticilerine yapılanlar büyük bir haksızlıktır, zulümdür.
Rejimin istikametinin demokratikleşme olmadığı, Kürt sorununda siyasi çözüm ve kalıcı barış için bir kararlılık olmadığı bugün bir kez daha görülmüştür.
Kaybeden yine Türkiye emekçileri, işçileri ve ezilenleri olacaktır. Demokratikleşmeye, hak ve özgürlüklere en fazla ihtiyaç duyduğumuz, bunların ekmek kavgasından ayrı şeyler olmadığı bugünlerde, siyasallaşmış yargının Kobane cezaları toplumsal gerçeklere de aykırıdır.
Umudumuzu kaybetmemeliyiz. Tam demokrasi, Kürt sorununda eşitlik ve kalıcı barış, herkes için adalet, hak ve özgürlükler aşağıdan demokratik mücadelelerle kazanılabilir.
Hapiste tutulan Kürt siyasetçilerin yanında, bu adaletsizliğin karşısındayız. Özgür bırakılmalarını istiyoruz.
Bütün bunlara HDP’nin attığı bir sosyal medya mesajı gerekçe gösterildi. HDP’nin Kobane mesajı bir şiddet çağrısı değil, IŞİD işgali ve katliamına maruz kalan insanların savunulması içindi.
HDP, kurulduğu dönemden itibaren barışı savunmuş bir partidir. Onun liderlerine, vekillerine, yöneticilerine ve üyelerine ceza vermek on yıllardır süren çatışmacı siyaseti devam ettirmektir. Fakat artık yeter. Ölüm değil çözüm istiyoruz.
Şimdi hep birlikte adaleti, eşitliği, barışı, özgürlüğü savunmanın zamanı. DSİP, Kürt halkının yanındadır.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
16.05.2024