Isabel Ringrose - Dünyanın her yerinde, faşist olarak tanımlanan, gün geçtikçe büyümekte olan birtakım hareketler var. Fransa’da öne çıkan örneği Marine Le Pen. Brezilya’daki Jair Bolsonaro’nun da ondan pek bir farkı yok. Fakat onların davranış dinamiklerini anlamak için faşizmin doğasına bakmak gerekir.
MARKSİST.ORG
İnsanlar doğası gereği rekabetçi midir?
Paul D’Amato - Sosyalizm olasılığına karşı sıkça öne sürülen argümanlardan biri, insanların doğası gereği rekâbetçi olduklarıdır. Fakat işbirliği ve kişisel çıkar gözetmeksizin başkalarının yararına davranma, insan hayatının en ayırt edici özellikleri arasındadır. Bu özellikler olmasaydı toplum işleyemezdi.
Neden devrimci partiye ihtiyacımız var?
Tony Cliff - “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır” diyen Marks “toplumdaki egemen fikirlerin egemen sınıfın fikirleri olduğunu” da söyler. Neden bir devrimci partiye ihtiyaç duyduğumuz sorusunun cevabı Marks’ın yaptığı bu iki tespit arasındaki çelişkide yatar.
Sosyalist teoriye neden ihtiyacımız var?
Paul D'Amato - Karl Marks’ın da söylediği gibi, eğer bizi yönetenler kapitalizmi desteklemek için bir ideolojiye ihtiyaç duyuyorsa, biz sosyalistlerin de toplumun yüzeyinin altında yatan gerçekleri ortaya çıkarmak için kendi teorimize ihtiyacımız var.
Gezi, Garo ve ağır baskı koşulları - I
Şenol Karakaş - Baskı dozu her alanda hissedilen bir hafta geride kaldı. Özellikle Gezi davasında mahkemenin verdiği karar politik havayı daha da ağırlaştırdı.
Fransa cumhurbaşkanlığı seçimini Macron kazandı: Peki faşizm tehlikesi azalmış mı oldu?
Emmanuel Macron faşist Marine Le Pen'i mağlup etti ama neoliberal, otoriter ve ırkçı politikaların yükselişini de körükledi.
Putin bir işgalcidir
Putin savaş ve işgal politikalarıyla önce Avrupa’yı, ardından tüm bölgeyi ve dünyayı çok daha tehlikeli bir yer haline getirdi.
Rus sosyalist Alexey: “Bugün Rusların çoğu savaş istemiyor”
DSİP’in Rusya’daki kardeş örgütü Sosyalist Akım’dan Alexey, Ukraynalı Kara Bayrak sitesiyle konuştu ve Rusya’daki savaş karşıtı hareketi anlattı.
COP26’yı protesto etmek için 26 neden
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı veya kısa adıyla COP26 başlıyor. Konferans dünya liderlerinin ve iş dünyasının sözde gezegeni iklim felaketinden kurtarmak için bir plan üretmek amacıyla bir araya geleceği bir toplantı olacak. Ama başarısız olmuş 25 iklim zirvesinin ardından, sahte vaatler ile daha fazla eylemsizlik beklemek yanlış olmaz.
COP26 Beyaz, Kuzeyli ve Zenginlerin zirvesi
12 gün sürecek zirvesinin ilk haftası dolmak üzere. Aslında bir yıl önce yapılması gereken zirve covid-19 pandemisi nedeniyle ertlenmişti. Yani ev sahibi Birleşik Krallık’ın bol bol vakti vardı. Buna rağmen zirve eğer bilinçli olarak yapılmadıysa bir organizasyon faciası.
Kadınların sağlık hakkı
Cinsiyete dayalı ayrımcılık hayatın her alanında olduğu gibi sağlıkta da kadınları daha dezavantajlı konuma getiriyor. Kadınların, üreme organları ve idrar yolları ile ilgili hastalıklara yakalanma riskleri fazla. Buna hastalık durumunda erken teşhisi zorlaştıran toplumsal yargılar ve kadınların sağlık hizmetlerinden faydalanmasını zorlaştıran uygulamalar da eklenince risk daha da ciddi boyutlara ulaşabiliyor.
Meta üretimi, yeniden üretim ve aile içi emek tartışmaları
Kadın hareketi aşırı sağ otoriter hükümetlerin kadın haklarına saldırılarına rağmen büyüyor. Daha örgütlü ve kolektif bir şekilde sokakta yerini alarak mücadele ediyor. Kadınlar eşit işe eşit ücret, kürtaj hakkı, nafaka, ayrımcılık gibi konularda mücadele ederken pek çok konuda da tartışıyorlar. Aile içi emek de hareket içerisinde oldukça sık tartışılan bir konu.